bugün
yenile
    1. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (#1026289) ek olarak: sovyet psikolog ve psikiyatr bluma zeigarnik tarafından bir restoranda yapılan gözlem sonucu bulunmuştur. kaynak: vikipedi --- garsonlar sipariş alırken henüz teslim etmedikleri için iyi hatırlar, hatırlamayıp da siparişte bir hataya neden olursa patron "sen hayırdır amk" der. siparişi teslim ettikten sonra da garsonumuz "çok da skimde" deyip zihninden siler atar. --- zeigarnik'e göre bitmeyen işler zihni meşgul eder ve bu iş bitince zihin "çok da şaapmaz".
    2. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir psikolojik etki. filmlerde/dizilerde bolca kullanılır. (bkz: devam edecek) (bkz: to be continued)
    3. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''yarım kalmış ya da kesintiye uğratılmış şeyler tamamlanmışlara göre daha çok akılda kalır, ortaya çıkan travmatik anılar zihinde tekrarlanarak daha da belirginleşir'' demektir kısaca. zeigarnik ablam bu kadar güzel kuramı kurmuş ama keşke nasıl çözülüceğine dair de bir şeyler ekleseymiş.
    4. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bitmemiş ilişkilerimizi neden sürekli hatırladığımızı, yarım kalan aşklarımızı neden unutamadığımızı, üçüncü gününde eve geri dönmek zorunda kaldığımız tatillerin neden daha çekici gözüktüğünü nedenselleştiren etki.
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bitmeyen yarım kalanı içinde halledememe sendromudur.
    6. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kişilerin tamamlanmamış veya bölünmüş-kesilmiş şeyleri, tamamlananlara göre daha kolaylıkla hatırladığını ifade eden psikolojik bir kavram. sovyet psikolog ve psikiyatr (bkz: bluma zeigarnik) tarafından bir restoranda yapılan gözlem sonucu bulunmuştur. bu gözlem ve yapılan birkaç deneyden sonra; yeni bir işe daha rahat geçilebilmesi için, yarım bırakılan işin tamamlanması konusunda, zihnin bir baskısı olduğu ortaya çıkar. yani zihnin bilinçdışı çalışan kısmı, bilinç dahilinde çalışan kısma, yarım kalan işin bitirilmesi konusunda baskı yapmaktadır. aksi durumda, sonraki işler bu durumdan negatif yönde etkilenecektir.
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir nevi, yarım kalan her şeyin daha eşsiz ve akılda kalıcı olduğunu savunan tez. rus psikolog bluma zeigarnik'a ait. bu arada, ilk kitabım itiraf'ta şöyle bir kısım vardı: "belki de yarım kalmalı her şey. bir film, kitap ya da hayat."
    8. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      konuşma esnasında söyleyemediğiniz sözler için sonradan onlarca alternatif üretirsiniz. kavgada kuramadığınız cümleler için uyumadan önce senaryolar tasarlarsınız. ilkokulda başka okula gittiği için hoşlandığınızı söyleyemediğiniz çocuk şu an napıyor acaba diye düşünüp durursunuz. yarım kalan her şey tamamlanma ihtiyacı hisseder anlayışı.
      2Son cümleyle içime öküz oturması bir oldu.. - cokomelli 20.03.2023 13:57:20 |#4523829
    9. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Zeigarnik Etkisi (nam-ı diğer Yarım Kalmışlık Sendromu) tamamlanmamış veya bölünmüş-kesilmiş şeyleri, tamamlananlara göre daha kolaylıkla hatırladığımızı ifade eden bir kavram… Aslında konu Zeigarnik Etkisi ya da Yarım Kalmışlık Sendromu gibi isimlerle kavramlaştırıldığında, Sanki yabancısı olduğumuz, bilmediğimiz, haberdar bile olmadığımız bize ırak bir durummuş gibi gelebiliyor. Konumuza girmeden önce, “sendrom” kelimesinin kökenini de incelemek güzel olur… Zeigarnik Etkisi, bireylerin eksik kalan şeyleri tamamlanan işlere göre daha kolay hatırlamasını ifade ediyor. Sovyet psikolog ve psikiyatr Bluma Zeigarnik bir restoranda şahit olduğu gözlemden sonra hafızanın bu kısmına odaklanmış… Bir ağaç altında kafasına düşen bir meyve olmamış, Hamamda da değilmiş hanımefendi, Bu hikayede Bluma Zeigarnik sıradan bir öğle yemeği için arkadaşlarıyla dışarı çıkar. Restoranda bir garson tüm siparişleri almakta, Lakin, Karışık sırayla verilmesine rağmen siparişleri bir kağıda yazmak yerine aklında tutmakta, Ve, Servis süreci tamamlana kadar da siparişleri eksiksiz hatırlayabilmektedir. O zamanlar bir doktora öğrencisi olan Zeigarnik, bu durumu merak edip garsona bunu nasıl başardığını sorar. Garson “Siparişlerini aklına yazıp, yemekleri kişilere verdikten sonra bu mental notları zihninden sildiğini” söyler. Durum aynen de böyledir, Garsonlar siparişleri servis sırasında kusursuz olarak hatırlarken, Sanki beyinlerindeki bir sanal klavyede “delete” tuşuna basar gibi (ama ctrl+del değil) eski veriyi silmekte, Servis tamamlandıktan sonra kime ne verdiklerini hatırlamakta zorlanmaktadırlar. Bunun üzerine, Bluma Zeigarnik tamamlanan görevlerin hafızalardan silindiğini hipotezini ortaya atarak, Ardışık birçok klinik çalışma ile önermesinin doğruluğunu ispat eder.
    10. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Teoriye göre tamamlanmamış herhangi bir şey zihnimizde yer kaplamaya devam eder. Yani diyor ki yarım kalmış ne varsa yıllar geçse de bir şekilde hala aklındadır. Öyle doğru bir teori ki sakın nereden bildiğimi sormayın. Yarım kalmışlıklar hep kalıyor işte gitmiyor. İhtimaller olmasa bile o acaba nasıl olurdu belirsizliği maalesef hep kalıyor dostlar...
    11. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ay noluyo noluyo buyrun benim buyrun efendim (bkz: zeigarnik) en somut anlatımıyla: bir tartışmanın gecesinde "şunu da söylemeliydim" demeniz ve o cümleyi söylediğiniz alternatif hikayeleri düşünerek uyuyakalmanızdır Ahmet Hamdi Tanpınarla zeigarnik etkisi üzerine keyifli bir yazı ilgilisine: Tanpınar ve Zeigarnik "Kimi zaman falları bile onlara bir şey söylemez, kimi zaman aşk hikâyeleri yarım kalır, kimi zaman yazdıkları romanı tamamlayamazlar, kimi zaman heyecanla koştukları ikramiyenin sahibi olmadıklarını öğrenirler, kimi zaman merak ettikleri gizemli kadınlar onları bırakıp gider, kimi zaman Allah tarafından iki ayrı mekâna gönderilirler, kimi zaman bütün sergüzeştlerine kara bir yalan çöreklenip mutluluklarını engeller, kimi zaman da mutlu yuvalarını bırakıp kavuşmak istedikleri rüyalarının peşinden tren yolculuğuna adarlar hayatlarını. Hâl böyleyken de okurun zihninde bir bulanıklık bırakan Tanpınar’ın hikâyeleri bütün cazibesiyle Zeigarnik Etkisi’ne bürünmüş vaziyette yerini alır."